- Hals
- Hals <-es, Hälse> [hals, pl 'hɛlzə] m1) anat boğaz; (Kehle) gırtlak;\Hals über Kopf (fam) (plötzlich) palas pandıras, yaka paça, apar topar;jdm um den \Hals fallen birinin boynuna sarılmak;sich jdm an den \Hals werfen (fam) birinin başına ekşimek;sich dat den \Hals brechen (fam); kafasını gözünü yarmak; (fig) kellesinden olmak;sich dat jdn/etw vom \Hals schaffen (fam) bir kimseyi/şeyi başından atmak;aus vollem \Hals avazı çıktığı kadar;das Wort blieb ihm im \Hals(e) stecken sözü boğazında düğümlendi;er hat viel am \Hals (fam) işi başından aşkın;bis zum \Hals in Schulden stecken boğazına [o gırtlağına] kadar borç içinde olmak;ihr steht das Wasser bis zum \Hals (fig) o (fam) o, boğazına kadar borç içinde;bleib mir mit deinen Problemen vom \Hals! (fam) sorunlarınla başımı ağrıtma!;das hängt mir zum \Hals heraus (fam) bundan bıktım, usandım artık;einen Frosch im \Hals haben (fam) boğazı gıcıklanmak, gıcık tutmak;einen Kloß im \Hals haben (fam) boğazına bir yumruk tıkanmak [o gelip oturmak];etw in den falschen \Hals bekommen (fam) bir şeyi ters anlamak;sie kann den \Hals nicht vollkriegen (fam) doymak bilmiyor2) (Flaschen\Hals) boğaz3) (von Instrument) sap
Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt. 2015.